Çeviri Hakkında Genel Bilgiler

ceviri-hakkinda

Bir dilde yazılmış metnin istenen diğer dile aktarılması işlemine çeviri denir. Çeviri sözlü ya da yazılı olarak yapılabilir. Arapça kökenli olan sözcük tercüme kelimesi ile eş anlamlıdır. Çeviri yapan kişiye çevirmen, yazılı çeviri yapan kişiye mütercim, sözlü çeviri yapan kişiye ise tercüman denir. Duygularıma tercüman oldun derken söylemek istediklerimi benden daha iyi anlattın demek istememizin sebebi budur. Tarihte ilk sözlü çeviri örneklerine Sümerlere ait tabletlerde rastlanmıştır. Farklı dillere sahip topluluklar arasında yapılan antlaşmaların en az iki ya da daha fazla dilde kayıt alınma isteğinden doğan çeviri işi günümüzde de büyük önem taşıyan bir konudur.

Özellikle matbaanın keşfinden sonra iyice hızlanan çeviri ihtiyacı 20. yüzyılda sanayi devriminin yapılması ile birlikte özellikle teknik metinlerini çevirisinin yapılmasını zorunlu kılmıştır. Çeviri süreci başlıca üç aşamadan oluşur. İlk olarak kaynak metin çözümlenir. Hedef dile aktarılır ve hedef dile aktarılan metin oluşturulur. Önce çeviri yapılır, ardından editörler tarafından kontrol edilir. Gerekli düzeltmeler yapılır. Denetleyici önce bağımsız olarak kaynak metni okur ve çevirisi ile karşılaştırma yapar. Çevirideki dilsel anlatım kalitesi, imla ve dilbilgisi kurallarının doğruluğu, kronolojik sıralama, anlatım biçimi ve anlaşılırlık açısından metnin incelenmesi gerekir. Çeviri esnasında istenmeyen sorunlar yaşanabilir. Kaynak dilde yaşanabilen sorunlardan bazıları eski ve silik yazılar, lehçe ve şiveler, yazım hataları ve çeviri süreci esnasında kaynak metin üzerinde yapılan değişikliklerdir. Ne olduğu anlaşılamayan kısaltmalar, argo kullanım, belirli meslek gruplarına özel terim kullanımı, atasözleri ve deyimler ve kültürel farklılıklardan yaşanabilecek sorunlar çeviri sürecinin sorunlarındandır. Çeviri yaparken sadece kelime olarak anlamın yazılması anlaşılır. Oysa çeviri kelimelerin birebir tercümesinden çok daha farklı ve karmaşık bir konudur. Yazıda verilmek istenen duygunun okuyucu veya dinleyici yansıtılması ana amaçtır.

Çeviri yapacak olan tercümanın en az iki dili çok iyi konuşması ve yazması gerekmektedir. Bunun yanında iki kültür hakkında da fikri ve bilgisi olması gerekmektedir. Teknik çeviri yapacak tercümanların ise dili iyi bilmenin yanında çeviri yapacağı konu hakkında detaylı bilgiye sahip olması şarttır. Makine çevirisi denen insan katkısı olmadan yazılmış programlar eşliğinde bilgisayarda çeviri yapılması sağlanmaktadır. Bu tür çevirilerde sadece meteorolojik raporlama sonuçlarının çevirisinde başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Duygu, kültür, dil ve yaşanmışlıkların tecrübe ile harmanlanarak yapılması gereken işlerde makine çevirisi kesinlikle işe yaramamaktadır. Osmanlı Saraylarında çalışan tercümanlar genellikle Rum idi. Bu kişilere dilmaç denirdi. Kâtip Çelebi ilk çevirmenlerdendir. 1821’ de ilk tercüme odası kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde ivme kazanan sektör için üniversitelerde çevirmen yetiştiren mütercim ve tercümanlık kürsüleri açılmıştır. İlk çevrilen eserler Fransız edebi eserler olmuş ardından Arapçadan klasikler Türkçeye aktarılmıştır. Çevirmenlik unvanı yasalarla korunan bir unvandır. Her isteyen ben çevirmenim diyemez. Çevirilerin yasallık kazanabilmesi için yeminli tercümanlık sistemi devreye sokulmuştur. 

WhatsApp WhatsApp ile Hızlı Teklif Almak için Tıklayın