Tercüme Odası

Osmanlı İmparatorluğu yapı itibari ile çok uluslu, çok kültürlü ve dolayısıyla da çok dilli bir devletti. İçerisinde çok fazla etnik grubu bir arada barındırmaktaydı. Bu etnik grupların sorunlarının, taleplerinin ve arzlarının hızlı bir şekilde görüşülmesi ve karara bağlanmasında ise en kilit rolü tercümanlar üstleniyorlardı. Etnik grupların devlet erkânı ve Sultan ile doğru bir şekilde anlaşabilmesi ile birlikte bu grupların ortak dil olan Osmanlıcayı konuşamayan gruplarla olan iletişimlerinin de sağlıklı bir şekilde kurulması görevi tercümanlarca üstleniliyordu. Özellikle 19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da birçok ülkede daimi ve geçici elçilikler oluşturması tercümanlara olan gereksinimi de artırdı.

Devlet nezdinde tercüme hizmetleri resmi olarak 1821 yılında Tercüme Odası’nın kuruluşu ile başlamaktadır. 1821 tarihine kadar devletin tüm tercüme hizmetleri Fenerli Rum tercümanlar tarafından yürütülmekteydi. 1821 tarihinden sonra kurulan Tercüme Odasının ilk tercümanlarından biri Naci Efendi olarak kayıtlara geçmiştir. Naci Efendinin etrafında ise en fazla 3 ya da 4 kişi bulunmaktaydı. 19. Yüzyılın diplomatik trafiği göz önüne alındığında hala çok büyük bir imparatorluk olan Osmanlı’nın devasa tercüme işleri sadece birkaç kişi tarafından çözüme kavuşturulmaktaydı. Ancak Naci Efendi 1824 yılında hayatını kaybetti. İlerleyen yıllarda Tercüme Odası Hariciye Nazırlığının (Dışişleri Bakanlığı) bir parçası haline geldi. Kurumda çalışan personel sayısı ise 65’i geçti. Bu personelin çoğu devrin baskın yabancı dili olan Fransızcayı iyi derecede bilmekteydi.

Tercüme Odası’nın yapısı zaman içerisinde değiştirildi. Artan iş yükü ve personel sayısından dolayı kurum içerisinde Tahriratı Ecnebiye diye bir alt kurul oluşturuldu. Özellikle yüzyılın ikinci yarısında artan İngiliz diplomasisi ve savaşları nedeniyle İngilizce de kurum içerisinde önem kazandı. Tercüme yapılan dil artıkça bu dillerin Osmanlıcayı etkileme oranı da zaman içerisinde artış gösterdi. Bu bağlamda Osmanlıcanın diğer dillerden sözcük almasında Tercüme Odasının etkisi çok büyüktür. Özellikle Batı’nın teknik alandaki kelime çeşitliliğinin Osmanlıcaya aktarılması önemli bir faaliyetti. Tercümanlar devrin baskın dili olan Fransızca başta olmak üzere birçok Batı dilinden sözcükleri olduğu gibi Osmanlı Türkçesine geçirdi. Dolayısıyla Tercüme Odası aslında Türk dilinin diğer dillerle nasıl etkileşeceği ile ilgili bir bakıma yöntem ortaya koydu. İmparatorluğun son dönemlerine doğru ise Osmanlıca karakteristiğinde bulunan birçok özellik terk edildi. Süslü cümleler yerine kısa ve net ifadeler kullanılmaya başlandı. Teknik ifadeler daha sade hale getirildi.

Tercüme Odası Osmanlı İmparatorluğunu son dönemlerinde birçok önemli devlet işine imzasını atmıştır. Devletin son yüzyılı boyunca görev yapan kurum günümüz tercüme kurumlarının atası niteliğindedir. Osmanlıcaya etkisinin yanı sıra çeviri yöntem ve metotları bakımından da Cumhuriyet dönemi tercümanlarına bir bakıma rehber olmuşlardır.

Comments are closed.

WhatsApp WhatsApp ile Hızlı Teklif Almak için Tıklayın